Haber-Ömer Şahin- 7 Mart 2025 tarihinde imzalanan protokoller çerçevesinde, riskli yapıların tespitinden sonra vatandaşlar, doğrudan İstanbul Yenileniyor platformuna yönlendirilecek ve dönüşüm süreçleri öncelikli olarak KİPTAŞ eliyle yürütülecek.

Bu durum, Tuzla’daki yerel müteahhitleri ve inşaat sektörünü oyun dışı bırakacak ciddi bir adım olarak değerlendiriliyor.

“Rekabet Bitiyor, Seçenekler Azalıyor”

Müteahhitler, serbest piyasa dinamiklerinin göz ardı edilerek sadece kamu eliyle dönüşüm yapılmasının, hem sektör için hem de vatandaşlar için ciddi bir hak kaybı doğuracağı uyarısında bulunuyor.

İddialara göre, vatandaşın özel müteahhitlerle pazarlık yaparak uygun şartlarda dönüşüm gerçekleştirme imkanı kısıtlanacak, tek bir seçenek olan KİPTAŞ üzerinden dönüşüm dayatılacak.

İnşaat sektörü temsilcileri, “Depreme karşı mücadele elbette önemli. Ancak rekabetin ortadan kalktığı, vatandaşın seçeneğinin kısıtlandığı bir model kabul edilemez. Tuzla’daki müteahhitleri saf dışı bırakmak, ilçedeki ekonomik canlılığa da darbe vurur” diyerek tepkilerini dile getirdi.

Yerel Müteahhitlerden Sert Tepki: “İşbirliği Değil, Tekelleşme!”

Tuzla’daki birçok yerel firma, İBB ve KİPTAŞ’ın iş birliği adı altında aslında dönüşüm piyasasını tek elde toplamak istediğini savunuyor.
"Bu protokol, sahadaki onlarca müteahhidi yok sayıyor. Vatandaşın alacağı hizmeti pahalılaştırır, süreci yavaşlatır ve çeşitliliği ortadan kaldırır.

Rekabet yoksa, kalite de olmaz." açıklaması yapıldı.

Eleştiriler Büyüyor: Sadece Kamu Eliyle Dönüşüm Mümkün Mü?

Uzmanlar da uyarıyor: Deprem gerçeğiyle mücadele ederken, özgür piyasa mekanizmalarını tamamen yok saymak, sürecin sağlıklı işlemesini engelleyebilir. Yerel müteahhitlerin devre dışı bırakılması, hem hız hem maliyet açısından yeni sorunlar doğurabilir.

Gözler şimdi Tuzla Belediyesi ve İBB yönetiminde...

Müteahhitlerin ve vatandaşların endişeleri dikkate alınacak mı?

Yoksa dönüşümde tek bir kapıya mahkûm bir sistem mi kurulacak?