COVID-19 nedeniyle evde kaldığımız şu günlerde pek çok kişi doymama hissi ve daha fazla yemek ihtiyacı duyuyor. Normal yaşantımızdaki ani değişiklikler nedeniyle vücudumuz fazla strese maruz kalıyor ve bu dönemde daha fazla yemek yeniyor. Araştırmalara göre insanların çoğu stres altındayken daha fazla yerken, yaklaşık yüzde 30’unun normalden daha az yediği tahmin ediliyor. Diyet yapan insanlarda stres, bilinçlerin ötesine geçebiliyor ve aşırı besin tüketimine yol açabiliyor. Kendisinin daha farkında olanlar ise stresli durumlarda daha az yemek yeme çalışıyorlar. Stresli anlarda sağlıksız yemek tercihleri stresin anlık azalmasını sağlayabiliyor ancak bu durum uzun sürede kilo alımına neden oluyor. Stresin yüksek olduğu bugünlerde depresif ruh haline sokabiliyor.  Bu durumda kilo almamak için egzersizi yanında beslenmeyi de düzenlemek gerekir. Araştırmalarda zeytinyağlı yemeklerin, balık, meyve, sebze, fındık, baklagiller, kümes hayvanlarının eti, süt ve işlenmemiş et gibi birçok sağlıklı gıdanın depresyon riski ile ters ilişkili olduğundan böyle besinleri daha çok tercih edilmelidir. Şekerli içecekler, rafine gıdalar, kızarmış yiyecekler, işlenmiş et, rafine tahıllar ve yağ oranı yüksek süt ürünleri, bisküvi, meze ve hamur işi tüketimini kapsayan sağlıksız batılı beslenme alışkanlıklardan uzak durulması gerekiyor. Tüketilen besinler bağırsaktaki yararlı bakterilerin sayılarını değiştirmektedir. Bağırsaktaki bu değişim ise ruh halini ve stres düzeyini etkilemektedir. Sıkılma durumunda yemek yemenin önüne sağlıklı atıştırmalıklar yaparak geçebiliriz.