Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Ersoy Hastanesi
Ömer ŞAHİN
Köşe Yazarı
Ömer ŞAHİN
 

Gençleri Sokağa Çağırmak Yanlıştır: Siyasi Sorumluluk, CHP ve Toplumsal İstikrar

Son zamanlarda Türkiye’de gençlik üzerindeki siyasi etkileşim giderek artmış, özellikle muhalefet partileri tarafından genç kitlelere yönelik çağrılar sıklaşmıştır. Bu çağrıların en dikkat çekenlerinden biri, CHP'nin zaman zaman yaptığı toplumsal muhalefet çağrılarıyla birlikte gelmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki, gençleri sokağa çağırmak, kısa vadeli siyasi kazanımlar uğruna uzun vadeli toplumsal zararlar doğurabilecek bir eylemdir. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin en köklü ve en eski siyasi partisidir. Atatürk'ün kurduğu bu parti, halkçılığı, laikliği ve cumhuriyet değerlerini savunma sorumluluğunu üstlenmiştir. Dolayısıyla CHP'den beklenen, gençleri sokakta slogan atan bireyler haline getirmek değil, onları eğitimli, bilinçli, üretken bireyler olarak geleceğe hazırlamaktır. Ancak ne yazık ki bazı dönemlerde sokak çağrıları, gençlerin sağduyusunu değil, öfkesini harekete geçirmeye çalışmaktadır. 2013'teki Gezi Parkı olayları bu durumun tipik bir örneğidir. Başlangıçta çevre duyarlılığı ile başlayan bu eylemler, kısa sürede kontrolden çıkmış ve Türkiye genelinde büyük bir kaosa dönüşmüştür. Bu süreçte binlerce genç sokaklara dökülmüş, bazıları yaralanmış, bazıları hayatını kaybetmiş, birçoğu da eğitim hayatında ve kariyerinde ciddi darbeler almıştır. Siyasi partiler, özellikle de CHP, o dönem gençlerin arkasında durmak yerine onları yönlendirmeyi tercih etmiş olsaydı, belki de süreç daha farklı sonuçlanabilirdi. Siyasi partilerin görevi, sokakta değil sandıkta kazanmak olmalıdır. Gençlik kitleleri, öfke ile değil; bilgi, donanım ve vizyon ile yönlendirilmelidir. CHP gibi bir partinin en büyük gücü, gençlere umudu ve çözüm yollarını gösterebilmesidir. Ancak sokak, bu çözümün adresi değildir. Çünkü sokaklar, duyguların aklı bastırdığı, provokasyonlara açık, kontrolsüz alanlardır. Ayrıca, gençleri sürekli sokakla özdeşleştirmek, onları siyasetin edilgen nesneleri haline getirir. Oysa gençler, edilgen değil, etkin bireyler olmalıdır. Eğitimde, teknolojide, bilimde, sanatta ve siyasette söz sahibi olmaları gerekir. Sokağa indirilen gençlik, enerjisini doğru yerde kullanamaz ve zamanla umutsuzluğa kapılabilir. CHP'nin gençlere bu farkındalığı kazandırması gerekirken, onları eylem çağrılarıyla motive etmeye çalışması, onları tüketmekten başka bir işe yaramaz. Sonuç olarak, gençlerin sesinin duyulması elbette önemlidir. Ancak bu sesin yükseldiği yer sokaklar değil, üniversiteler, meclis kürsüleri, bilimsel projeler, girişimler ve sandıklardır. CHP'nin de bu gerçekliği kabul ederek, sokak çağrılarından uzak, yapıcı, kapsayıcı bir gençlik politikası benimsemesi hem gençlerin geleceği, hem de Türkiye'nin istikrarı açısından büyük önem taşımaktadır.
Ekleme Tarihi: 14 Nisan 2025 - Pazartesi

Gençleri Sokağa Çağırmak Yanlıştır: Siyasi Sorumluluk, CHP ve Toplumsal İstikrar

Son zamanlarda Türkiye’de gençlik üzerindeki siyasi etkileşim giderek artmış, özellikle muhalefet partileri tarafından genç kitlelere yönelik çağrılar sıklaşmıştır. Bu çağrıların en dikkat çekenlerinden biri, CHP'nin zaman zaman yaptığı toplumsal muhalefet çağrılarıyla birlikte gelmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki, gençleri sokağa çağırmak, kısa vadeli siyasi kazanımlar uğruna uzun vadeli toplumsal zararlar doğurabilecek bir eylemdir.

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin en köklü ve en eski siyasi partisidir. Atatürk'ün kurduğu bu parti, halkçılığı, laikliği ve cumhuriyet değerlerini savunma sorumluluğunu üstlenmiştir. Dolayısıyla CHP'den beklenen, gençleri sokakta slogan atan bireyler haline getirmek değil, onları eğitimli, bilinçli, üretken bireyler olarak geleceğe hazırlamaktır. Ancak ne yazık ki bazı dönemlerde sokak çağrıları, gençlerin sağduyusunu değil, öfkesini harekete geçirmeye çalışmaktadır.

2013'teki Gezi Parkı olayları bu durumun tipik bir örneğidir. Başlangıçta çevre duyarlılığı ile başlayan bu eylemler, kısa sürede kontrolden çıkmış ve Türkiye genelinde büyük bir kaosa dönüşmüştür. Bu süreçte binlerce genç sokaklara dökülmüş, bazıları yaralanmış, bazıları hayatını kaybetmiş, birçoğu da eğitim hayatında ve kariyerinde ciddi darbeler almıştır. Siyasi partiler, özellikle de CHP, o dönem gençlerin arkasında durmak yerine onları yönlendirmeyi tercih etmiş olsaydı, belki de süreç daha farklı sonuçlanabilirdi.

Siyasi partilerin görevi, sokakta değil sandıkta kazanmak olmalıdır. Gençlik kitleleri, öfke ile değil; bilgi, donanım ve vizyon ile yönlendirilmelidir. CHP gibi bir partinin en büyük gücü, gençlere umudu ve çözüm yollarını gösterebilmesidir. Ancak sokak, bu çözümün adresi değildir. Çünkü sokaklar, duyguların aklı bastırdığı, provokasyonlara açık, kontrolsüz alanlardır.

Ayrıca, gençleri sürekli sokakla özdeşleştirmek, onları siyasetin edilgen nesneleri haline getirir. Oysa gençler, edilgen değil, etkin bireyler olmalıdır. Eğitimde, teknolojide, bilimde, sanatta ve siyasette söz sahibi olmaları gerekir. Sokağa indirilen gençlik, enerjisini doğru yerde kullanamaz ve zamanla umutsuzluğa kapılabilir. CHP'nin gençlere bu farkındalığı kazandırması gerekirken, onları eylem çağrılarıyla motive etmeye çalışması, onları tüketmekten başka bir işe yaramaz.

Sonuç olarak, gençlerin sesinin duyulması elbette önemlidir. Ancak bu sesin yükseldiği yer sokaklar değil, üniversiteler, meclis kürsüleri, bilimsel projeler, girişimler ve sandıklardır. CHP'nin de bu gerçekliği kabul ederek, sokak çağrılarından uzak, yapıcı, kapsayıcı bir gençlik politikası benimsemesi hem gençlerin geleceği, hem de Türkiye'nin istikrarı açısından büyük önem taşımaktadır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve oncememleket.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Mahmut
(14.04.2025 22:10 - #164)
Güzel bir yazı olmuş tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve oncememleket.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.