Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Ersoy Hastanesi
Ömer ŞAHİN
Köşe Yazarı
Ömer ŞAHİN
 

“Her Şeyin Şirketi: Limon da Bizden, Eğitim de!”

Kartal’da bir şirket var, adı KARTANSAŞ. Açılımını yazmaya kalksam bu yazı sığmaz, çünkü limon ticaretinden eğitime, şeker alımından konser organizasyonuna kadar ne ararsan bu firmada var. Hani derler ya “her şey dahil sistem”... Bu arkadaşlar onu belediyeye entegre etmiş. Bakın şimdi: Belediyenin limon mu lazım? KARTANSAŞ! Pankart mı bastırılacak? KARTANSAŞ! Çocuk tiyatrosu? Tabii ki KARTANSAŞ! Açık hava konseri, otopark işletmesi, süt alımı? Cevap belli. Yani sanki Kartal'da başka firma yok, "şirketler arası rekabet" adlı kavram da tarihin tozlu raflarına kaldırılmış. "Yarışa Gerek Yok, Zaten Biz Kazanıyoruz" Peki bu nasıl oluyor? Kamu İhale Kanunu’nun 3/g maddesi denen sihirli değnek sayesinde. “İştirak şirketine doğrudan ver” mantığıyla işleyen bu sistemde, belediyenin şirketi ihaleye giriyor ve... sürpriz: kazanıyor! Rekabet var mı? Yok. İşin ehli mi? Kim bilebilir! Ama ne olursa olsun işi onlar alıyor. Burada ihaleye başka firma girmiyor değil, giriyor ama genelde “şartnameye uygun değil” denilerek kapıdan çevriliyor. Hani neredeyse “Bu iş KARTANSAŞ için yazılmış” diyeceğim, ama zaten öyle! “Bir de Uzaya Tesis Kurasak?” Şimdi sormazlar mı: Bu şirket nasıl oluyor da hem gıda uzmanı, hem matbaacı, hem sahne organizatörü, hem temizlikçi, hem güvenlikçi, hem de eğitimci olabiliyor? Cevap net: Olmuyor. Ama olsunmuş gibi yapılıyor. Yeter ki o para dışarı çıkmasın, sistem içinde dönsün. İşi bilen değil, “bizden” olan alsın. Yarın bir gün Mars’ta koloni kurulsa, emin olun KARTANSAŞ oraya da ihaleyle su götürür. Hatta yanında konserve ve tanıtım broşürü de götürür. "Kanun Uygun, Vicdan Uyuyor mu?" Evet, bu sistem yasal olabilir. Ama her yasal şey meşru mudur? Her kurnazlık akıllıca mıdır? Devletin parası "bize" ait diye cukkalanacak bir kaynak mı? Bu soruların cevabını bilenler, genelde cevabı vermek istemeyenlerdir. Çünkü o koltukta otururken ihaleyi dışarıya kaptırmak, kimsenin işine gelmez. Ama unutulan bir şey var: Bu oyun dönerken asıl kaybeden vatandaş oluyor. Çünkü işin kalitesi düşüyor, fiyatlar şişiyor, liyakat rafa kalkıyor.  “Her Şeyi Yapan Hiçbir Şeyi Doğru Yapmaz” KARTANSAŞ sadece bir örnek. Bu örnek, Türkiye'de yüzlerce belediye şirketinde yaşanan sistemsel bir sorunun sembolü. Devletin kasası, siyasi torpil ve kurnazlıkla işletilen bir halka kapalı holdinge dönüşmüş durumda. Yani sevgili okur, artık limon aldığında bile sor: “Bu limon kimden?” Eğer cevap KARTANSAŞ’sa, kokusu bozulmuş olabilir.
Ekleme Tarihi: 22 April 2025 - Tuesday

“Her Şeyin Şirketi: Limon da Bizden, Eğitim de!”

Kartal’da bir şirket var, adı KARTANSAŞ. Açılımını yazmaya kalksam bu yazı sığmaz, çünkü limon ticaretinden eğitime, şeker alımından konser organizasyonuna kadar ne ararsan bu firmada var. Hani derler ya “her şey dahil sistem”... Bu arkadaşlar onu belediyeye entegre etmiş.

Bakın şimdi: Belediyenin limon mu lazım? KARTANSAŞ!

Pankart mı bastırılacak? KARTANSAŞ!

Çocuk tiyatrosu? Tabii ki KARTANSAŞ!

Açık hava konseri, otopark işletmesi, süt alımı? Cevap belli.

Yani sanki Kartal'da başka firma yok, "şirketler arası rekabet" adlı kavram da tarihin tozlu raflarına kaldırılmış.

"Yarışa Gerek Yok, Zaten Biz Kazanıyoruz"

Peki bu nasıl oluyor?

Kamu İhale Kanunu’nun 3/g maddesi denen sihirli değnek sayesinde. “İştirak şirketine doğrudan ver” mantığıyla işleyen bu sistemde, belediyenin şirketi ihaleye giriyor ve... sürpriz: kazanıyor!

Rekabet var mı? Yok.

İşin ehli mi? Kim bilebilir!

Ama ne olursa olsun işi onlar alıyor.

Burada ihaleye başka firma girmiyor değil, giriyor ama genelde “şartnameye uygun değil” denilerek kapıdan çevriliyor. Hani neredeyse “Bu iş KARTANSAŞ için yazılmış” diyeceğim, ama zaten öyle!

“Bir de Uzaya Tesis Kurasak?”

Şimdi sormazlar mı: Bu şirket nasıl oluyor da hem gıda uzmanı, hem matbaacı, hem sahne organizatörü, hem temizlikçi, hem güvenlikçi, hem de eğitimci olabiliyor?

Cevap net: Olmuyor. Ama olsunmuş gibi yapılıyor. Yeter ki o para dışarı çıkmasın, sistem içinde dönsün. İşi bilen değil, “bizden” olan alsın.

Yarın bir gün Mars’ta koloni kurulsa, emin olun KARTANSAŞ oraya da ihaleyle su götürür. Hatta yanında konserve ve tanıtım broşürü de götürür.

"Kanun Uygun, Vicdan Uyuyor mu?"

Evet, bu sistem yasal olabilir. Ama her yasal şey meşru mudur?

Her kurnazlık akıllıca mıdır?

Devletin parası "bize" ait diye cukkalanacak bir kaynak mı?

Bu soruların cevabını bilenler, genelde cevabı vermek istemeyenlerdir. Çünkü o koltukta otururken ihaleyi dışarıya kaptırmak, kimsenin işine gelmez.
Ama unutulan bir şey var: Bu oyun dönerken asıl kaybeden vatandaş oluyor. Çünkü işin kalitesi düşüyor, fiyatlar şişiyor, liyakat rafa kalkıyor.

 “Her Şeyi Yapan Hiçbir Şeyi Doğru Yapmaz”

KARTANSAŞ sadece bir örnek. Bu örnek, Türkiye'de yüzlerce belediye şirketinde yaşanan sistemsel bir sorunun sembolü.
Devletin kasası, siyasi torpil ve kurnazlıkla işletilen bir halka kapalı holdinge dönüşmüş durumda.

Yani sevgili okur, artık limon aldığında bile sor:

“Bu limon kimden?”

Eğer cevap KARTANSAŞ’sa, kokusu bozulmuş olabilir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve oncememleket.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.